DLB’den YGS karşıtı imza kampanyası
Devrimci Liseliler Birliği (DLB) “Geleceğimiz ve özgürlüğümüz için mücadeleye!” şiarıyla başlattığı kampanya çalışmalarını sürdürüyor. YGS’deki şifre skandalı sonrası boykotlarla sesini yükselten liselileri örgütlü mücadeleye çağıran çalışma yaygınlaşıyor.
Kadıköy’de mücadele çağrısı
Kadıköy Dershaneler Sokağı, Kilise Meydanı ve AKMAR arasındaki yolda 16 Nisan günü Liselilerin Sesi satışı ve DLB’nin YGS karşıtı imza kampanyası faaliyeti vardı. Çok sayıda liseliye kampanya anlatıldı. Liseli gençlik şifre skandalının hesabını sormaya, eleme sınavları karşısında mücadele etmeye çağrıldı.
Ajitasyon konuşmaları ile birlikte Liselilerin Sesi satışı da yapılırken, 24 Nisan günü Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek liseli şenliğinin çağrısı yapıldı.
Kartal’da şenlik çağrısı
Kartal merkez ve dolmuş caddesi ile Kartal Meslek Lisesi’nin etrafına çok sayıda 1 Mayıs ve şenlik afişi yapıldı.
Ayrıca, Kartal Meslek ve Kartal Lisesi’ne “Geleceğimiz ve özgürlüğümüz için mücadeleye! 1 Mayıs’ta Taksim’e!” şiarlı bildirilerin dağıtımları gerçekleştirildi. Liselilere kampanya hakkında bilgi verildi ve şenliğe çağrı yapıldı.
DLB / Kartal
DLB çalışmasına tahammülsüzlük!
19 Nisan Pazartesi günü Ümraniye Kazım Karabekir Mahallesi’nde bulunan Asım Ülker Lisesi önünde DLB imzalı bildirileri dağıtan DLB çalışanları faşist okul yönetiminin saldırısıyla karşılaştı.
24 Nisan’da Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde yapılacak olan etkinliğin ve 1 Mayıs çağrısının yer aldığı bildiriler dağıtılmaya başlandı. Kısa bir süre sonra okul güvenliği, öğretmenler ve okul müdüresi dağıtımı engellemeye çalıştı. Dağıtım DLB çalışanları tarafından sonuna kadar devam ettirildi. Faşist söylemler kullanan ve öğrencilerin bildirileri okumasına zorba bir şekilde tepki gösteren okul müdüresi dağıtım boyunca yolu keserek öğrencilerin ellerindeki bildirileri yere attırmaya çalıştı. Bazı öğrenciler bildirileri yere atarken bazıları ise arkadaşlarına dağıtmak üzere onlarca bildiri aldı. Bildirileri gizlice alıp ceplerine koyanlar da oldu.
Polis çağıracağını söyleyerek dağıtıma engel olacağını sanan müdürenin “Devletçilik, vatanseverlik” gibi söylemlerine karşılık DLB çalışanları işçi ve emekçi çocuklarının okuma hakkının ellerinden alınmasını ve YGS skandalını teşhir etti. Ayrıca yüksek sesle etkinlik ve 1 Mayıs çağrısı yapıldı. Hızını alamayan okul müdüresi ise “Tekrar gelirseniz çocuklarımı üzerinize salarım” diyerek faşist yüzünü bir kez daha gösterdi.
Dağıtım bittikten sonra ise resmi polisler geldi. Ardından sivil polisler de okulun önüne gelerek dağıtımı yapılan bildirilerin “izinli” olup olmadığına baktı. Okul müdüresi burada da yine ikiyüzlü bir şekilde DLB çalışanlarının kendisine hakaret ettiğini ve şikayetçi olduğunu söyledi. Bunun için kendisinin de karakola gitmesi gerektiğinin söylenmesinin ardından ise şikayetinden vazgeçti.
GBT kontrolü yapıldıktan sonra polisler de bildiride bir sorun olmadığını söyleyerek alandan ayrılmak zorunda kaldı.
Kızıl Bayrak / Ümraniye
Erdoğan’dan YGS tavsiyesi
Eğitim ve sınav sisteminin çürümüşlüğünü ortaya koyan YGS’deki skandallar zinciri sermaye hükümetinin şefini etkilemedi. ÖSYM Başkanı Ali Demir’in, şifre skandalının ortaya çıkmasının ardından kameralar önünde yaşadığı çaresizlik hafızalardaki yerini korurken “açıklamalardan tatmin olduğunu” belirten Tayyip Erdoğan’ın son açıklamalarından arsızlık döküldü.
YGS skandalının ortaya çıkmasının ardından başlayan ve yaygınlaşarak süren eylemleri karalamaya çalışan Erdoğan, “Gençlerin hissiyatını malzeme haline getirmek açık söylüyorum ahlaksızlıktır. Taksim’de bin kişiyi yürütmek problem değil. Biz de kalkarız onların karşısına 10 bin tane genci koyarız. Ama biz gerilimden yana değiliz” açıklamasında bulundu.
“Gençlerimiz istismar edilmek isteniyor” demagojisine sığınarak YGS’ye karşı yükselen tepkileri karalamaya çalışan Erdoğan, devletin ilgili kurumlarının, “son derece büyük bir hassasiyet içinde meseleyi incelediğini” iddia etti.
YGS ile ilgili iddiaların tamamının takipçisi olduğunu savunan Erdoğan ortaya serilen bunca kepazeliğin ardından gençliğe “Gençlerimiz rahat olsunlar, müsterih olsunlar, gönül rahatlığı içinde ikinci sınava hazırlansınlar” tavsiyesinde bulundu.
Çorlu’da şifre protestosu
Şifre skandalı Çorlu’da 14 Nisan günü gerçekleştirilen kitlesel bir eylemle protesto edildi.
Facebook üzerinden oluşturulan “Çorlu Şifre Mağdurları” adlı grubun çağrısıyla biraraya gelen yaklaşık 300 öğrenci Kaymakamlık önünde toplandı. Eğitim Sen üyesi emekçilerin de destek verdiği eylemde Çorlu Belediye binası önüne yüründü. Davul zurnayla karşılanan öğrenciler burada çember oluşturarak basın açıklaması gerçekleştirdi.
ÖSYM Başkanı Ali Demir’e çeşitli sorular yönelten öğrencilerin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Şifreli sorularla birilerini kayıran, bizleri mağdur eden, yozlaşmış sınav sistemini önümüze güvenilir sınav diye koyan, ÖSYM Başkanı’ndan da, onu koruyan-kollayan siyasetçilerden ve devlet görevlilerinden de hesap soracağız!”
Eylemde Eğitim Sen adına da konuşma gerçekleştirildi. Daha sonra Çorlu’daki sınav mağdurlarını temsilen öğrenciler savcılığa suç duyurusunda bulundu. Açıklamanın ardından davul zurna eşliğinde halaylar çekildi ve yöresel oyunlar oynanarak eyleme devam edildi. Halaylardan sonra öğrenciler tepki için yanlarında getirdikleri yaprak testleri ve kalemleri yakarak sınav sistemini protesto etti.
Coşkulu bir havada gerçekleşen eylem Çorlu’daki ilk kitlesel öğrenci eylemiydi.
Kızıl Bayrak / Çorlu
|